
İnsan sadece “sorularını” düzeltebilse sorunlarını da daha etkili bir biçimde düzeltebilir, biliyor musunuz? Bunu yapabilmek için öncelikle bazı soruları kendimize sormalıyız. Bu sorular açık uçlu, etkili, güçlü ve cesur sorular olmalıdır. Çeşitli sıkıntılarımız, korkularımız, endişelerimiz ve kaygılarımızın kaynağında da var olan yanlış sorulara verdiğimiz cevaplar sorunlarımızı çözmek yerine sıkıntımızı artırmakta ve bizi çoğunlukla çözümsüzlüğe mahkûm etmektedir.
Özellikle hayatımızın çeşitli sınav aşamalarında kendimize sorduğumuz yanlış sorular, “Kaybedersem ne olur?” veya “Kazanamazsam ne olur?” şeklindedir. Öğrencilerimiz bu yanlış soru ile daha çok gerilmekte, stresleri artmakta; korkuları endişeye, endişeleri de kaygılara dönüşmektedir.
“Bu dersi geçemezsem ne olur?”
“Bu sınavı veremezsem ne olur?”
“Bu sınavı kazanamazsam ne olur?”
“LGS ve YKS’de başarılı olamazsam ne olur?”
Bu yanlış sorulan soruların bilinçaltı kalıplarımızın yönetimindeki cevapları da bedenimizi, zihnimizi ve ruhumuzu hep olumsuz etkilemektedir. Şöyle ki;
“Bu dersi geçemezsem sınıfta kalabilirim.”
“Bu sınavları kazanamazsam ailemin istediği şeyi yapamamış olurum.”
“Ailemi çevrelerine karşı mahcup edebilirim.”
“İstediğim liseyi veya üniversiteyi kazanamam.”
“Arkadaşlarımdan geri kalabilirim.”
“Mutsuz olabilirim… Umudumu yitirebilirim!”
“Hayatımda çeşitli zorluklar yaşayabilirim…”
Hayatımızın sınavları elbette sadece öğrencilerimize mahsus değil. Hepimizin her aşamada başarmak istediği sınavlar var. Kişisel anlamda anne – baba olarak, evlat olarak ve İNSAN olarak sınavlarımız; şirketlerin, kurumların sınavları; yöneticilerin, çalışanların sınavları; sporcuların, takımların sınavları…
Bütün bu sınavların öncesinde ve sırasında da sormamız gereken soruları yanlış ya da eksik sormamız, bilinçaltı kalıplarının etkisi ile bizi endişe ve kaygıya sevk eden cevapların yönelimlerini yaşatmaktadır. Bütün bu konularla ilgili yanlış sorduğumuz için yanlış cevap verdiğimiz soru bu durumda da aynıdır:
“KAZANAMAZSAM NE OLUR?”
Soruları böyle yanlış bir kalıpla sormaya alışınca arkasından başka olumsuz düşünceler de sökün ediyor haliyle:
“Bu maçı kazanamazsak ne olur?”
“Bu penaltıyı gole çeviremezsem ne olur?”
“Şampiyon olamazsak ne olur?”
“Yöneticilerimi memnun edemezsem ne olur?”
“Bu mevkiye getirilmezsem ne olur?”
“Çalıştığım projeyi kabul etmezlerse ne olur?”
“Bu krediyi alamazsam ne olur?”
“Param kalmazsa ne olur?”
“Sevdiğim kişi beni sevmezse ne olur?”
“Evlenemezsem ne olur?”
“Kar yağmazsa, yağmur yağmazsa, güneş açmazsa ne olur?”
…
Siz de “kaybedersem, kazanamazsam, yapamazsam, olmazsa, gelmezse, bitmezse, yetmezse…” yaklaşımlı soruları kendinize çok soruyorsunuzdur. Unutmayın ki olumsuz özne, olumsuz fiili gerektirir; olumsuz soru da olumsuz cevabı doğurur. Zihnimizde, bilincimizde sürekli bu olumsuz yaklaşımlar olursa bu bizi strese sokar, korkutur, endişeye ve kaygıya götürür.
Bütün sınavlarımızla, zorluklarımızla ilgili öncelikle soru kalıbımızı düzeltmemiz ve yaklaşımımızı “olumlu soru sormaya” yönlendirmemiz gerekir. Çünkü başaranlar soruyu böyle soranlar ve olumlu olarak ulaşacakları noktayı hedeflerine koyup bu hedefi hayal edenlerdir. O halde bizim de başarmak adına soracağımız soru kalıpları şunlardır:
“KAZANIRSAM NE OLUR?”
“BAŞARIRSAM NE OLUR?”
“ULAŞIRSAM NE OLUR?”
“YAPARSAM – OLURSA NE OLUR?”…
Ne olur sizce?
Elbette kazanırsam mutlu olurum. Hedefime ulaşırım. Hayalimi gerçekleştiririm. Sevinir ve sevindiririm. Kazanabilme potansiyelim olduğunu zaten biliyordum, bunu ispatlamış olurum.
Başarırsam yoluma devam ederim. Kendime faydalı olurum. Kendimden sonra en yakınlarımdan başlayarak aileme, çevreme ve topluma iyilikler, güzellikler sunabilirim. Ben ulaşırsam, diğer ulaşmak isteyenlere de örnek olurum. Hayatımın hakkını vermiş ve sorumluluklarımı yerine getirmiş olurum…
Eğer sizi; zihninizi, ruhunuzu olumlu düşünce ve duygular motive ederse stresiniz azalır, korkularınız giderilir. Endişe ve kaygılarınızın yerini yeni hedefler, hayaller; umut, çaba, gayret alır.
Bütün sınavlar için kendinize şunu sorarak hayatınızı güzelleştirebilirsiniz:
“Kazanırsam ne olur?”
Başarırsam ne olur?”
Siz de biliyorsunuz; NELER OLMAZ Kİ!