
KABALTI VE TARİHSEL GELİŞİMİ
Mimaride bir örtü sistemi olan ‘‘tonoz’’ kelimesinin Urfa mimari terimler sözlüğündeki karşılığı ‘‘kab’’ dır. Urfa’da ‘‘Kab Ev’’ denildiğinde ‘‘tonozlu oda’’ kastedilir. Bu nedenle ‘‘kabaltı’’ denildiğinde tonoz altındaki geçit kastedilir.
Kab veya kap yerel ağızda, tonozlu oda, evin içerisindeki mekân anlamında kullanılmaktadır. Sokak içerisinde gölge ve serinleme mekânları oluşturan alanlara kabaltı denir. Bina ve bahçe duvarları yüksek tutularak günün her saati sıcaktan korunmak amacıyla sokakta gölgelik alan oluşması sağlanmıştır. Böylelikle güneş ve sıcağa karşı sokaklar korunmuştur.
Eski kent dokusu oluşumunda, evlerin düşey olarak birbirleriyle bütünleşen
yapısının, sokaklar tarafından bölünmesi ile oluşan kabaltılar, bir bakıma kamusal bir
bakıma özel olan alanlardır. Kamusal alan içerisinde sokakların akışkanlığını
sağlayarak organik sokak dokusu içerisinde oluşması muhtemel çıkmaz sokakların
önüne geçmiştir.
Ülkemizde aynı ailenin farklı parselleri arasındaki geçişi sağlayan kabaltılar,
sokakları da birbirine bağlar. Ülkemizde bulunan kabaltılar ev sahibi olan ailenin
ismiyle bilinmektedir. Girift şehir dokusunda önemli odak noktaları oluşturan
kabaltılar aynı zamanda buluşma mekânlarıdır.
Urfadaki kabaltılar
1- Hac aboyun Kabaltısı
2- Muhtasiplerin Kabaltısı
3- Harran Kapı Kabaltısı
4- Ceğirli Cami Kabaltısı
5- Êlleve Kabaltısı
6- Xızanoğlu Kabaltı
7- Halil-u rahman Kabaltısı
8- Ocakoğlu Kabaltısı
9- Hac Tevfik Kabaltısı
10- Ataş Bag Kabaltısı
11- Hev Hüsayin Ağa Kabaltısı
12- Ermenilerin Kabaltısı
13- Süverekli Ali Efendi Kabaltısı
14- Arabizade Kabaltısı
15- Abdülvahit Kabaltısı
16- Cin Kuyusu Kabaltısı
17- Xelo Hec Bakırın Kabaltısı
18- Hac Remezan Ağa Kabaltısı
19- Ali Konak Kabaltısı
20- Kös Xelil Kabaltısı
21- Şemsi Beg Kabaltısı